beyan etmek

beyan etmek
bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak

Bu beklenmedik sevgi gösterileri karşısında ne kadar şaşırıp kaldığını gazete muhabirlerine beyan etmekten çekinmemiştir.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • beyan — is., Ar. beyān 1) Söyleme, bildirme 2) ed. Bir eserde, düşüncelerin, duyguların, hayallerin doğuş ve değerlerini, bunların anlatımında tutulacak yolları konu edinen bir edebiyat bilgisi dalı Birleşik Sözler beyan değeri beyanname ayan beyan irade …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beyân — (A.) [ نﺎﻴﺑ ] açıklama, ifade etme, dile getirme. ♦ beyân edilmek açıklanmak, dile getirilmek. ♦ beyân etmek açıklamak, dile getirmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • DERMEYAN ETMEK — Anlatmak, söylemek, iddia ve defi de bulunmak. Beyân. İleri sürmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FESR — Beyan etmek, açıklamak. * Tabibin suya bakması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • IBARE — Beyan etmek, açıklamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SADA' — Kasd ve teveccüh eyleme. * Bir şeyi âşikâre söylemek. * Mevkiine tevcih ve isabet ettirmek. * Kat etmek. * İzhar ve beyan etmek. * Yarık ve çatlak. Bir şeyi ikiye yarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TA'N — Hoş görmemek. Kötülemek. Birisinin ayıp ve kusurlarını beyan etmek. * Küfretmek. * Muhalifin iddialarını çürütmek. * Vurmak. * Duhul etmek, dâhil olmak, girmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAFSİL — Etraflı olarak bildirmek. * Açıklamak, şerh ve beyan etmek. İzah etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • anglatmak — tefhim, tâlim, şarh u beyan etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KASİDE-İ ERCUZE — (Ürcuze) Hz. İmam ı Ali (R.A.) tarafından bahr ı recez vezni üzere yazılan ve istikbalden haber veren meşhur kasidenin adı.(Mecmuat ül Ahzab ın 582. sahifesinden 597. sahifesine kadar o Ercuzedir. O Ercuzenin mevzuu ve içindeki maksad ı aslî;… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”