Beyan — * Beyan, ein Niedersächsisches Nebenwort des Ortes, welches im Hochdeutschen ungewöhnlich ist, für neben an. Er wohnt hier gleich beyan … Grammatisch-kritisches Wörterbuch der Hochdeutschen Mundart
beyân — (A.) [ نﺎﻴﺑ ] açıklama, ifade etme, dile getirme. ♦ beyân edilmek açıklanmak, dile getirilmek. ♦ beyân etmek açıklamak, dile getirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
beyan etmek — bildirmek, söylemek, ileri sürmek, anlatmak Bu beklenmedik sevgi gösterileri karşısında ne kadar şaşırıp kaldığını gazete muhabirlerine beyan etmekten çekinmemiştir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYAN-I EFKÂR — Fikirleri beyan etme, fikirleri söyleme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEYAN-I TEFSİR — Huk: Mücmel ve mübhem bir sözden maksadın ne olduğunu açıklayan beyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEYAN-I ZARURET — Huk: Zaruri beyandır. Susmak suretiyle ifade edilen mâna, beyan ı zaruret kabilindendir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beyan — devayi telh ve şirin boya ve beyn, şirin boyan dahi derler; asıl süs … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYAN — İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû bulan şeyden murad ne olduğunu o şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FELSEFE-İ BEYAN — Beyan İlmindeki kaidelerin vaz ediliş sebeb ve gayelerinin açıklanması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
beyan değeri — is., fiz. İletkenler için akım geçirme yeteneğinin belirtisi … Çağatay Osmanlı Sözlük