borç almak

borç almak
daha sonra ödemek üzere birinden para veya bir şey almak

On beş lira borç aldıktan sonra eve döndüm.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • borç — 1. is., Rus. Borş 2. is., cu 1) Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim. P. Safa 2) mec. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe Vatan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • borç altına girmek — borç para almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynuna almak — bir şeyi borç veya ödev olarak üzerine almak Çobanın hekim parasını, ilaç parasını boyunlarına aldılar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İSTİKRAZ — Borçlanmak. Ödünç almak. Borç almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜDAYENE — Borç alıp vermek. Ödünç almak ve vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • itibar — is., Ar. iˁtibār 1) Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık, prestij Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek? N. Cumalı 2) Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi Birleşik Sözler itibar mektubu iadeiitibar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bloke etmek — 1) kullanılmasını önlemek amacıyla el koymak Lübnan hükûmeti Türk emlakini usulen bloke ettiğinden satış muamelesi durdurulmuş. R. H. Karay 2) savaş durumundaki bir ülkenin dış ülkelerle ilişkisini engellemek 3) kapatmak, durdurmak En sıkı ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • veresiye vermek — malı parasını daha sonra almak şartıyla vermek Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik e dert yanıyorlar. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”