- boynuna almak
- bir şeyi borç veya ödev olarak üzerine almak
Çobanın hekim parasını, ilaç parasını boyunlarına aldılar.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çobanın hekim parasını, ilaç parasını boyunlarına aldılar.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boyunduruğa atmak (veya almak) — güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKEFFÜL — Boynuna almak. * Birine kefil olmak. Kefâlet etmek veya vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
boyun — is., ynu, anat. 1) Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi. A. İlhan 2) Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım 3) Sorumluluk 4) coğ. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KÜFALE — Zammetmek, artırmak. * Boynuna almak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapraz — sf., Far. çep + rāst 1) Eğik olarak birbiriyle kesişen 2) İki taraflı, karşılıklı Çapraz ateş. 3) zf. Eğik bir biçimde Boynuna çapraz astığı tüfeğini yokladı. S. Kocagöz 4) is. Bir tür olta iğnesi 5) is., hlk. Kopça, düğme 6) is., sp. Güreşte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yatmak — nsz, ar 1) Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak Dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak. N. Hikmet 2) Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek 3) Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek Rüzgârdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doping yapmak — 1) bazı bedensel özellikleri değiştiren veya artıran bir uyarıcı maddeyi çok az miktarda almak Günahı boynuna, doping de yapıyormuş. H. Taner 2) mec. uyarıcı etkide bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük