çorba etmek

çorba etmek
(bir şeyi) karıştırmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • çorba — is., Far. şūrbā 1) Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek 2) mec. İçinden çıkılmaz durum Birleşik Sözler çorba kaşığı çorba tabağı egzotik çorba ekşili çorba hazır çorba terbiye …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • terbiye etmek — 1) eğitmek 2) tabaklamak 3) et vb. maddeleri yumuşaması için belirli şeylerin içinde bir süre bekletmek 4) çorba vb. yemeklere yoğunlaşması ve daha çok lezzetli duruma gelmesi için süt, yumurta vb. katmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açgözlülük — is., ğü Açgözlü olma durumu veya açgözlüye yakışacak davranış, doymazlık, tamahkârlık, tamah, tokgözlülük karşıtı Gönlü o kadar geniş imiş ki sair yoksullar gibi imarethaneden bir tas çorba içmeyi dahi açgözlülük sayarmış. Y. K. Karaosmanoğlu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hazır — sf., Ar. ḥāżir 1) Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya Ben hazırım, isterseniz gidelim. 2) Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş Yemek hazır, buyurun. 3) Belirli bir biçimde yapılmış… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mal kaldırmak — ürün elde etmek Kendisi şu kadarcık tarla sayesinde ancak akşamları bir kaşık sıcak çorba içecek kadar mal kaldırabiliyor. N. Nâzım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”