damga vurmak

damga vurmak
1) damgalamak
2) mec. iz bırakmak

Belli semtler, yüzyıllar boyu, oraların sakinlerine belli bir damga vurmuş gibidirler.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • damga — is. 1) Bir şeyin üzerine bir nişan, bir işaret basmaya yarayan araç 2) Bu araçla basılan nişan, işaret 3) mec. Bir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz kızartıcı durum Orada da haksız damgalar altında kalırsan ne olacak? A. Gündüz 4) Bir şeyin kime …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vurmak — e, ur 1) Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak Masaya vurmak. Birinin başına vurmak. 2) i Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damgalamak — i 1) Bir şeyin üzerine damga ile işaret yapmak, damga vurmak Hayvanı damgalamak. Pulu damgalamak. 2) mec. Bir kimseye, gerçeğe dayanmadan herhangi bir özellik veya nitelik yüklemek 3) mec. Birine yüz kızartıcı bir suç yüklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağlamak — i 1) Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak 2) Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. O. C.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”