- diri kalmak
- 1) dinç, sağlıklı görünmek2) pirinç, bulgur vb. bakliyat gereği kadar pişmemiş olmak
Pirinçler biraz diri kalmış.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Pirinçler biraz diri kalmış.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
diri — sf. 1) Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı Senin ölün değil, bana dirin lazım. Ö. Seyfettin 2) Güçlü, zinde Diri bir adam. 3) Solmamış, pörsümemiş Diri çiçek. Diri yaprak. 4) Gereği kadar pişmemiş Birleşik Sözler diri diri diri örtü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşeye atılmak — (bir) önem verilmemek, gözden uzakta tutulmak, ilgilenilmemek Böyle bir köşeye atılmak, iktidardan uzak kalmak, diri diri gömülmekti benim için. T. Oflazoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölü — sf. 1) Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, diri karşıtı Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok. M. Ş. Esendal 2) is. Ölmüş insan, müteveffa, mevta 3) is. Hayvan leşi Bir tavuk ölüsü. 4) mec. Güçsüz Ölü kandil. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paslanmak — nsz 1) Üzerinde pas oluşmak Bıçak paslandı. 2) mec. İşsizlikten, tembellikten, hareketsizlikten canlılığını yitirmek, uyuşup kalmak İşe koyulmak tam tersine paslanmamızı önler, bizi diri tutar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük