- dolanıp durmak
- sürekli olarak aynı yerde gezinmek
Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz.
- A. Ümit
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz.
- A. ÜmitÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dolanmak — e 1) Bir şeyin çevresine sarılmak Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu. H. E. Adıvar 2) nsz Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti… … Çağatay Osmanlı Sözlük