- endişe etmek
- tasalanmak, kaygılanmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
endişe — is., Far. endīşe 1) Düşünce 2) Tasa, kaygı Bütün çehrelere hemen bir durgunluk, hüzün, endişe çökerdi. R. H. Karay 3) Kuşku 4) Korku Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller endişe etmek endişeye düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
korkmak — nsz, ar 1) Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak Karanlık yerde insan korkmaz mıydı? S. F. Abasıyanık 2) Kaygı duymak, endişe etmek Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. M. A. Ersoy 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFKİR — Düşündürme veya düşündürülme. * Endişe etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tasa — is. 1) Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul un nabzını tutarlar. F. R. Atay 2) ruh b. Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
telaş — is., Ar. telāşī 1) Herhangi bir sebeple acelecilik Atatürk ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık. H. Taner 2) Kaygı, tasa, sıkıntı, endişe Ben geçerken onun telaşı, sizi dürtmesi gözümden kaçmadı. H. E. Adıvar 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KERB — (C.: Kurub Küreb) Yeri sürüp aktarmak. * Dar etmek. * Yakın olmak. * Gam, tasa, keder, endişe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TASMİM — Bir şeyi önceden iyice kararlaştırmak. Azimet i sadıka ile kastetmek. * Muhkem kılmak. * İnkâr etmek. * Endişe edip kaçınmamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük