- ferah tutmak
- (gönlünü veya içini) iç rahatlığını, huzurunu korumak
Kendinizi ferah tutunuz. Canınızı hiçbir şeye sıkmayınız.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kendinizi ferah tutunuz. Canınızı hiçbir şeye sıkmayınız.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ferah — 1. sf., Far. ferāḫ 1) Bol, geniş Ferah bir ev. 2) Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer) Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler ferah ferah 2. is., Ar. feraḥ Kalp, gönül, iç vb.nin sıkıntısız, tasasız olma … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük