feryat etmek

feryat etmek
1) yüksek sesle haykırmak

Feryat ederek gözlerini açan Satılmış, şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu.

- E. E. Talu
2) mec. büyük bir yokluk, zarar ve sıkıntı içinde bulunmak

İstanbul, susuzluktan feryat ediyor.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • feryat — is., dı, Far. feryād Haykırış, çığlık Bu, bir hayat kurtarma feryadıdır. B. Felek Birleşik Sözler feryat figan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller feryat etmek feryat koparmak feryadı basmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • figân — (F.) [ نﺎﻐﻓ ] feryat etme, ah çekme. ♦ figân eylemek bağırmak, feryat etmek, inlemek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • kıyametler koparmak — 1) bir şeye çok kızarak bağırıp çağırmak, feryat etmek Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? M. A. Ersoy 2) aşırı gürültülere, kargaşaya yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • figan — is., esk., Far. fiġān Bağırarak ağlama, inleme Birleşik Sözler feryat figan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller figan etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”