- hasbihâl etmek
- söyleşmek, karşılıklı konuşmak, sohbet etmek
Üç gündür ne hasbihâller ettik.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Üç gündür ne hasbihâller ettik.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hasbihâl — is., li, esk., Ar. ḥasb + ḥāl Söyleşi, sohbet Dayıyla yeğen arasında o uzun, o bitmez tükenmez hasbihâllerin mevzusu neydi? Y. K. Karaosmanoğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hasbihâl etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasbihal — (A. F.) [ لﺎﺣ ﺐﺴﺣ ] halleşme, dertleşme. ♦ hasbihal etmek halleşmek, dertleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sohbet etmek — dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yarenlik etmek, hasbihâl etmek Sofra başında sohbet etmeyi sever... A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
söyleşmek — nsz, le 1) Karşılıklı konuşmak, hasbihâl etmek, sohbet etmek Tanıdıklardan biri rast gelirse durup konuşmak, söyleşmek, dedikodu etmek de var. M. Ş. Esendal 2) Bir işin nasıl yapılması gerektiği konusunda konuşmak, müzakere etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sohbet — is., Ar. ṣuḥbet 1) Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu. H. C. Yalçın 2) ed. Söyleşi Tam fikir ve sanat sohbetlerine yakışan bir çerçeve… … Çağatay Osmanlı Sözlük