- icbar etmek
- birine istemediği bir işi zorla yaptırmak, zorlamak, zorunda bırakmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
icbar — is., esk., Ar. icbār Zorlama, zorunda bırakma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller icbar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
icbâr — (A.) [ رﺎﺒﺝا ] zorlama. ♦ icbâr edilmek zorlanmak. ♦ icbâr etmek zorlamak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TAZYİK — Daraltmak, sıkıştırmak. * İcbar etmek. * Sıkıntı ve ızdırab vermek. * Zorlama, baskı. * Fiz: Bir kuvvet harcayarak yapılan basma veya itme işi. Basınç. Katı cisimler, üzerine konuldukları satıhlara; sıvılar, içinde bulundukları kabın hem dibine… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'ZİR — Siyaset. * Tehdit etmek. * Tazim ve tathir. Temizlemek ve hürmet etmek. * Lügatta red, icbar, tahkir, te dib, hak üzere tevkif mânalarına gelen bu tabir, İslâm hukukunda: Hakkında muayyen bir şer î ceza olmayan suçlardan dolayı ulülemr (hükümdar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'CİZE — İnsanların, yapmasında âciz kaldıkları ve ancak Allah tarafından peygamberlere nasib olan hârika. Kerametten yüksek, fevkalâde hâdise. * Mu cize, Halik ı Kâinat tarafından peygamberlerin hakkaniyetine ait bir tasdiktir. Sahih hadislerle mu… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük