- lakayıt kalmak
- ilgisiz davranmak, aldırmamak
Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onun gözyaşlarına lakayıt kalmak mecburiyetinde bulunuyorum.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lakayıt — sf., ydı, Ar. lāḳayd 1) İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız Yüzündeki gülümseyiş geçti, yeniden lakayıt, uzak ve donmuş hâlini takındı. S. F. Abasıyanık 2) zf. İlgisiz, aldırmaz, umursamaz, kayıtsız bir biçimde Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayıtsız — sf. 1) Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan 2) Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı. H. E. Adıvar 3) mec. Bir şarta bağlı olmayan Birleşik Sözler kayıtsız şartsız Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük