- mensup olmak
- bir şey veya kimseyle bağıntısı olmak
Bizde devlet ve devlete mensup olanlar imtiyazlıdır.
- B. Felek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bizde devlet ve devlete mensup olanlar imtiyazlıdır.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
olmak — nsz, ur 1) Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. S. F. Abasıyanık 2) Gerçekleşmek veya yapılmak 3) Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mensup — sf., bu, Ar. mensūb Bir yerle veya bir kimseyle bağlantısı olan, ilişkili, den olan, e bağlı (kimse) Bu cemiyetin mevcudiyeti ve faaliyeti ordu mensuplarının asabiyetini tahrik ediyordu. Atatürk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mensup olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahkûm olmak — 1) hüküm giymek 2) kötü bir duruma düşmek 3) mecbur olmak Fakat mensup olduğu içtimai sınıf, musiki ile hayatını kazanmayı ayıp saydığı için işsizliğe mahkûm olmuştu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
murt yememek — yükseklerden uçmak, burnu büyük olmak Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük