- mevcut olmak
- var olmak, bulunmak
Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir.
- A. Ş. HisarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mevcut — sf., du, Ar. mevcūd 1) Var olan, bulunan Gerçi, bir nevi karaborsa mevcuttu ama bundan faydalanmak hem alan hem satan için hayli tehlikeli idi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) is. Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü Okulun öğrenci mevcudu. Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz isterken kulaktan olmak — daha iyisini, mükemmelini ararken mevcut olanı yitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bozmak — i, ar 1) Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2) Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir. A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
var — sf. 1) Mevcut, evrende veya düşüncede yer alan, yok karşıtı Var gücüyle çalışmak. 2) is., dbl. Sahiplik bildiren olumlu ad cümleleri kuran bir söz Rahatsız etmek istemem hem de işim var. H. E. Adıvar 3) is. Elde bulunan her şey Elimizden alınan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yok — sf., ku, ğu 1) Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı 2) Yasak İçki, sigara yok. 3) is. Olmayan, bulunmayan şey Sen yoktan anlamaz mısın? 4) e. Hayır anlamında kullanılan bir söz Geldiler mi? Yok, daha gelmediler. 5) bağ.… … Çağatay Osmanlı Sözlük