- yok
- sf., -ku, -ğu
1) Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı2) Yasak
İçki, sigara yok.
3) is. Olmayan, bulunmayan şeySen yoktan anlamaz mısın?
4) e. "Hayır" anlamında kullanılan bir sözGeldiler mi? -Yok, daha gelmediler.
5) bağ. Birbirine karşıt iki cümleden, ikincisinin başına getirilen bir sözVerdiler, ne âlâ; yok vermediler, döner gelirsin.
6) bağ. Birinin söylediği sözlerden genelde kuşkulanıldığında veya sözler hafifsendiğinde kullanılan bir sözYok kâğıdı kalmamış, yok mürekkebi iyi değilmiş, hasılı bir alay bahaneler!
Yok ben seni adam ettim, yok haddini bil, yok üstümüze düşeni yapalım.
- A. İlhan7) e. Savunulan bir düşünceyi doğrulayan sözün başına getirilirYok, doğrusu iyi adam, kim ne derse desin.
Birleşik Sözler- yok yere- var yokAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.