mukayese etmek

mukayese etmek
karşılaştırmak, kıyaslamak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • mukayese — is., Ar. muḳāyese Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mukayese etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyas etmek (veya eylemek) — karşılaştırmak, mukayese etmek Bu adamı başkalarıyla kıyas edemeyiz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karşılaştırmak — i, le 1) Karşılaştırma işini yaptırmak 2) Kişi ve nesnelerin benzer veya ayrı yanlarını incelemek için kıyaslamak, mukayese etmek 3) Dikişte giysinin bir yanına yapılan işlemi, eşitlik sağlamak amacıyla öbür yanında uygulamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıyaslamak — i, le Karşılaştırmak, oranlamak, örneksemek, mukayese etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ölçüşmek — nsz, le 1) Biriyle yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek 2) Yarışmak, müsabaka yapmak 3) mec. Karşılaştırmak, mukayese etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ölçüştürmek — i 1) Ölçüşme işini yaptırmak 2) Aradaki farkı bulmak için iki şeyi yan yana getirmek, karşılaştırmak, mukayese etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KIYAS — Benzetmek, karşılaştırmak, mukâyese. İki şeyi birbiri ile karşılaştırmak. Benzeterek hüküm ve muhâkeme etmek. * Man: Doğru kabul edilen iki hükümden bir üçüncü hükmü çıkarmak. * Fık: İki belli şeyden birinin mahsus olan hükmünü, yâni, bu hükmün… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAKLİD — Takma, asma, kuşatma. * Benzetmeğe ve benzemeğe çalışmak. Benzerini yapmak. Birine benzemeğe çalışarak alay etmek. Sahte. Bir şeyin sahtesini yapmak.(Kur an baştan aşağıya kadar, nâzil olduğu hey et üzerine bâkidir. Bu kadar Kur anı taklid etmeğe …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”