- on paralık etmek
- (birini) birine hakarette bulunmak, birini kötü duruma düşürmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iki paralık etmek — (birini) değerini, onurunu düşürmek Talebeliğin şerefini iki paralık etmişti gene. R. Ilgaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir paralık etmek — çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek Burnumuzun dibinde araba soydular, namusumuzu bir paralık ettiler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş paralık etmek — zor durumda bırakmak, dile düşürmek, rezil etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş paralık — sf., ğı Değersiz, aşağılık, bayağı, bir paralık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller beş paralık etmek beş paralık olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki paralık — sf., ğı Değersiz, önemsiz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iki paralık etmek iki paralık olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
on paralık — sf., ğı Değeri çok az veya değersiz, hiç Eskiden böyle şeylere biraz aldırırdım, şimdi on paralık etkisi yok. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller on paralık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
yemini basmak — çabuk ve kuvvetli olarak yemin etmek Her akşam, beş paralık alışveriş etmedim, diye yemini basar. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük