ödünç almak

ödünç almak
ödünçlemek

Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu.

- F. R. Atay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • ödünç — is., cü İleride geri verilmek veya alınmak şartıyla alınan veya verilen şey Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ödünç almak ödünç vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eğreti almak — ödünç almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İKTİBAS — Bir söz veya yazıyı olduğu gibi veya kısaltarak almak. Birisinden ilmen istifade etmek. İstifade suretiyle almak, alınmak. * Söz arasında Kur an ı Kerimden veya Hadis i Şeriftden veya başka makbul eserlerden bir cümlenin kâmilen veya kısmen az… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSTİARE — Ariyet istemek. Ödünç almak. Birinden iğreti bir şey almak. * Edb: Bir kelimenin mânasını muvakkaten başka mânada kullanmak; veya herhangi bir varlığa, ya da mefhuma asıl adını değil de, benzediği başka bir varlığın adını verme san atına istiare… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSTİKRAZ — Borçlanmak. Ödünç almak. Borç almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • eğretilemek — i 1) Ödünç almak 2) Eğreti olarak yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iktibas etmek — 1) ödünç almak 2) ed. alıntılamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iktibâs — (A.) [ سﺎﺒﺘﻗا ] alıntı. ♦ iktibâs edilmek alınmak. ♦ iktibâs etmek alıntı yapmak, ödünç almak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MÜDAYENE — Borç alıp vermek. Ödünç almak ve vermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • istikraz etmek — ödünç para almak, borçlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”