öğüt vermek

öğüt vermek
bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için yol göstermek, nasihat etmek

Ayağını denk al yavrum, ateşle oyun olmaz, diye öğüt verdi.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • öğüt — is., dü Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller öğüt vermek öğütte bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nasihat etmek (veya vermek) — öğüt vermek Ayrılırlarken anası, Ayşe ye son bir nasihat verdi. N. Cumalı Dinle sana bir nasihat edeyim / Hatırdan gönülden geçici olma. Karacaoğlan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • öğütte bulunmak — öğüt vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ögütlemek — ögüt vermek, öğütlemek I, 299 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • NASAHA — Öğüt vermek, nasihat etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hocalık etmek — 1) öğretmenlik yapmak Mülkiyede Osmanlı tarihi alanında hocalık, müdürlük, yazarlık etmiş. R. E. Ünaydın 2) mec. akıl öğretmek, öğüt vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tedip hakkı — ana babalara tanınmış çocuğa öğüt vermek, ihtirada bulunmak …   Hukuk Sözlüğü

  • akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendi — zm. 1) İyelik ekleri alarak kişilerin öz varlığını anlatmaya yarayan dönüşlülük zamiri, zat Kendi ülkemizde kendimizi yok edeceklerdi. R. E. Ünaydın 2) Kişiler üzerinde direnilerek durulduğunu anlatan bir söz Kendisi gelsin. Kendimiz görmeliyiz.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nush — (A.) [ ﺢﺼﻥ ] öğüt, nasihat. ♦ nusrat vermek üstünlük vermek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”