- sarf etmek
- 1) tüketmek, harcamak
Kocalar sabahtan akşama çalışıyor fakat kendilerine beş para sarf edemiyorlar.
- H. E. Adıvar2) kullanmakAğır sözler sarf etti.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kocalar sabahtan akşama çalışıyor fakat kendilerine beş para sarf edemiyorlar.
- H. E. AdıvarAğır sözler sarf etti.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sarf — is., Ar. ṣarf 1) Harcama, tüketme, kullanma, masraf etme 2) esk. Dil bilgisi, yapı bilgisi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sarf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
saygısızlık etmek — saygısızca davranışta bulunmak veya söz sarf etmek Hep birden yüklenmişlerdi Rahmi ye saygısızlık etti, kırdın diye. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kullanmak — i 1) Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu? H. C. Yalçın 2) Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
harcamak — i 1) Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü. S. F. Abasıyanık 2) Bir şey yapmak için kullanmak, tüketmek Bu yemek için bir saatimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yekinmek — nsz, hlk. 1) Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, kalkmak için hareket etmek, kımıldamak Nihayet içlerinden biri yekindi, okumakta devam etti, ötekiler sustular. M. Ş. Esendal 2) mec. Gereğinden fazla gayret sarf etmek Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
CİHAD — (Cehd. den) Düşman ile muharebe. İlim ve imanla, sözle, fiile, mal ve canla bütün kuvvetini sarf etmek. Allah (C.C.) yolunda muharebe. Din için çalışmak. Erkân ı imâniye ve esasât ı diniyeyi muhafaza ve imânı takviye için cehd ve gayret etmek.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEBZİR — Boş yere malını sarf etmek. * Serpmek. Dağıtmak. * İsraf etmek, lâyık olmayan yere malını sarfetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSRAF — Lüzumsuz yere harcamak. Malı ve parayı lüzumsuz yere sarf etmek. İhtiyacından fazla istihlâk etmek ve harcamak. * En lüzumlu aslî vazifeleri bırakıp en lüzumsuz veya zararlı şeylerle meşgul olarak ömrünü veya gençliğini boş yere harcamak.(Hâlik ı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başyardımcı — is. Bir kurum veya kuruluşta görevli amirin yardımcılarından en üst düzeyde olanı Benim başyardımcım, aman beyefendi mesela beş yerine on sarf etmek günahtır, dedi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük