- sırılsıklam olmak
- çok ıslanmak
Sessiz yaşlarla sırılsıklam olan yanaklarından öptüm.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sessiz yaşlarla sırılsıklam olan yanaklarından öptüm.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sırılsıklam — sf. Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırsıklam Birleşik Sözler sırılsıklam âşık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sırılsıklam olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazıya dönmek — 1) çok zayıflamak 2) sırılsıklam olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yağmur yemek — yağmurda iyice ıslanmak, sırılsıklam olmak Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırsıklam — sf. Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırılsıklam Yağmur altında sırsıklam gelip yine pazar yoluna çömelmiş. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler sırsıklam âşık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sırsıklam olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük