- soru sormak
- bir konu hakkında bilgi edinmek üzere soru yöneltmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
soru — is. 1) Bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sual Minicik ellerini uzatarak bu taş nedir, diyen sorusu hâlâ hatırımızda! O. S. Orhon 2) Bir öğrenciye sınavda yöneltilen söz veya yazı, sual Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sormak — 1. i, ar, hlk. Dudakları uzatıp soluğu kuvvetle çekerek emmek 2. i, e, den, ar 1) Birine soru yönelterek herhangi bir konuda bilgi istemek, sual etmek Hastanenin nöbetçi doktoru yok mu? diye soruyorum. R. N. Güntekin 2) Bir işin sorumluluğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
su'âl — (A.) [ لاﺆﺱ ] soru. ♦ su âl eylemek soru sormak. ♦ su âl olunmak soru sorulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sual açmak — üst bir mevki, sorumlu sayılan birine soru sormak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TESAÜL — Birbirine sual etme, soru sormak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kaç — sf. 1) Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı Yakup Kadri nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur. Ç. Altan 2) Birçok Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum. O. Kemal Birleşik Sözler kaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİFHAM — Sual sorup anlamak. Anlamak için sormak. * Edb: Cevap istemek için değil, daha çok dikkati çekmek, hisleri kuvvetlerdirmek maksadıyla soru şeklinde söylemek san atıdır. Şefkat, sevgi, hayret, kin ve nefret gibi duyguların te siri altında vuku… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük