- tasavvur etmek
- zihinde canlandırmak, göz önüne getirmek
Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tasavvur — is., Ar. taṣavvur 1) Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma 2) Tasarım 3) Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan Bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tasavvur… … Çağatay Osmanlı Sözlük
farz — (A.) [ ضﺮﻓ ] 1. Tanrı emri. 2. borç, ödev. 3. zorunlu. ♦ farz edilmek sayılmak, tutulmak, tasavvur edilmek. ♦ farz etmek saymak, tutmak, tasavvur etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tasarımlamak — i Bir şeyin biçimini zihinde canlandırmak, tasavvur etmek, dizayn etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DİMAĞ — Beyin. Kafanın içi. (Bak: Kalb)(Dimağda merâtib var birbiriyle mültebis ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz an oluyor, sonra gelir iltizam sonra itikad gelir.İtikadın… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADES — (Hads) Sür atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVEHHÜM-İ EBEDİYET — Ebedî yaşayacağını zannedip Allah ın emirlerinden ve âhiret için hazırlanmaktan gaflet etmek. Hiç ölmeyecekmiş gibi evhâm ile sâdece bu dünyayı ve dünya menfaatlerini düşünmek.(Dünyada, tevehhüm ü ebediyet hükmünce gaflet veya dalâlet… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük