- telafi etmek
- ziyan olan veya elden çıkan bir şeyin yerini doldurmak, karşılamak
Onun sevimsizliğini bunun cana yakınlığı ile telafi etmenin yolunu bulmuşlar.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onun sevimsizliğini bunun cana yakınlığı ile telafi etmenin yolunu bulmuşlar.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
telafi — is., Ar. telāfī Kötü bir etkiyi veya sonucu başka bir etki ile yok etme, karşılama, yerine koyma Telafisi kolay olmayan bir zarar. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller telafi etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYİN — t. Kafatasının en büyük kısmını kaplayan, kalınca ve dayanıklı üç zarla örtülmüş olan bir sinir merkezidir. Yumuşak ve beyazımsı bir kitle olan beyin, duygu ve bilgi merkezidir. Ak ve boz maddeden yapılmıştır ve iki yarım küre olarak… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük