temaşa etmek

temaşa etmek
seyretmek, bakmak

Koca bir tarihin tutuştuğunu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz.

- A. Gündüz

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • temaşa — is., esk., Far. temāşā 1) Hoşlanarak bakma, seyretme Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar. M. Ş. Esendal 2) Oyun, temsil, piyes, tiyatro Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • temâşâ — (F.) [ ﺎﺵﺎﻤﺕ ] seyretme. ♦ temâşâ etmek seyretmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • KEŞT — Seyir ve temâşâ etmek. Gezmek. * Hanzale …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • temas — is., Ar. temāss 1) Değme, dokunma (I), dokunuş (I) 2) Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. S. F. Abasıyanık 3) Değinme, sözünü etme, bahsetme O konuya hiç temas edilmedi. 4) Gidip gelme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”