- temel atmak
- 1) bir yapının temellerini yapmaya başlamak2) herhangi bir işe başlamak, girişmek, bir şeyin gelişmesine, büyümesine sebep olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
temel — is., Rum. 1) Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. H. E. Adıvar 2) Bu bölümleri yapmak için kazılan çukur 3) sf., mec. En önemli, belli başlı, ana,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
temel kazısı — is. Temel atmak için yapılan kazı işleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
el atmak — 1) (bir işe) birisinin işine karışmak, müdahale etmek 2) (bir işe) bir işe girişmek, teşebbüs etmek Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor. T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
TARH-I ESAS — Temel atmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Olmaz Oğlan — Single by Hepsi from the album Bir Released 2005 Format CD single, digital single Recorded … Wikipedia
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
harf — is., fi, Ar. ḥarf Dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her biri Türk alfabesinde yirmi dokuz harf vardır. Birleşik Sözler harf çevirisi harfi harfine harfitarif büyük harf küçük harf … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TARH — Uzaklaştırmak. * Vaz etmek. * İndirmek. * Bırakmak, elinden atmak. * Yerleştirmek. * Temel bırakmak. * Mat: Çıkarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük