- viran olmak
- viran duruma gelmek, haraplaşmak
Yunus Emre'm bunu söyler, aşkın deryasını boylar / Şol yüce köşkler, saraylar viran olur kalır bir gün.
- Yunus Emre
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yunus Emre'm bunu söyler, aşkın deryasını boylar / Şol yüce köşkler, saraylar viran olur kalır bir gün.
- Yunus EmreÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vîrân olmak — 1. yıkılmak, harap olmak. 2. perişan olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
viran — sf., Far. vīrān Yıkık, harap İleriye baktı; harabe. Şu tarafa baktı. Viran bir kemer. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller viran olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haraplaşmak — nsz Harap duruma gelmek, viran olmak, perişan olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
berbat — sf., Far. berbād 1) Kötü Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer. M. A. Ersoy 2) Bozuk Yol berbat, toz toprak üstümüze savruluyor. S. M. Alus 3) Çirkin, beğenilmeyen Sanatta politika ne kadar berbatsa politikada sanat da o kadar iğrenç olur. B … Çağatay Osmanlı Sözlük
harap — sf., bı, Ar. ḫarāb 1) Bayındırlığı kalmamış, yıkılacak duruma gelmiş, yıkkın, viran Duvarları yıkılmış, çatıları yanmış, harap bir köyün hizasına gelince yaver atından atladı. Ö. Seyfettin 2) Bitkin, yorgun, perişan Kiraz yemekten insanlar harap … Çağatay Osmanlı Sözlük