- yüzük takmak
- nişanlanmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüzük — is., ğü 1) Parmağa geçirilen genellikle metal halka Kalın parmaklarımın her bir boğumuna ayrı bir taştan, ayrı bir büyüklükte yüzükler geçirmişti. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Yüzük oyunu Birleşik Sözler yüzük oyunu yüzük parmağı nişan yüzüğü şövalye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takmak — i, ar 1) Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek Gözlüğünü takıp masaya eğildi. R. H. Karay 2) e, nsz Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek Geline pırlanta yüzük takmışlar. 3) i, e Ad, lakap koymak Ona bu adı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişanlamak — i, le 1) Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak Ali Ağanın kızını yarı yalvarma, yarı yıldırma ile bana nişanlayıvermişlerdi. S. F. Abasıyanık 2) Bir hedefi vurmak için silah, taş vb.ne belli … Çağatay Osmanlı Sözlük
takıştırmak — nsz Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak … Çağatay Osmanlı Sözlük