- altüst olmak
- 1) çok karışık duruma gelmek2) üzülmek, tedirgin olmak, yıkılmak
Rabia, bu sebepleri dinlerken zihni altüst olurdu.
- H. E. Adıvar3) rahatsızlanmakYediğim yemekten midem altüst oldu.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Rabia, bu sebepleri dinlerken zihni altüst olurdu.
- H. E. AdıvarYediğim yemekten midem altüst oldu.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
altüst — sf. Çok karışık ve dağınık Birleşik Sözler altüst böreği Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller altüst etmek altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinirleri altüst olmak — (birinin) sinirleri bozulmak, sinirlenip ne yapacağını şaşırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alabora olmak — 1) tekne, sandal vb. deniz araçları devrilip ters dönmek Sandal alabora oldu. 2) mec. işler altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alan talan olmak — 1) darmadağınık bir duruma getirilmek, altüst olmak Odadaki eşya hep alan talan olmuş. 2) yağma edilmek, yağmalanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zîrüzeber — (F.) [ ﺮﺑز و ﺮیز ] altüst. ♦ zîrüzeber etmek altüst etmek, yerle bir etmek. ♦ zîrüzeber olmak altüst olmak, yerle bir olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
raydan (veya rayından) çıkmak — düzeni bozulmak, altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası karışmak — önceki bilgi ve düşünceleri altüst olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük