eziyet etmek

eziyet etmek
zahmet ve sıkıntı vermek, canını yakmak

İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir.

- R. H. Karay

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • eziyet — is., Ar. eẕiyyet Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm Birleşik Sözler gâvur eziyeti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eziyet çekmek eziyet etmek eziyet vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cefa etmek — üzmek, eziyet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anasından doğduğuna pişman etmek — (birini) çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işkence etmek (veya yapmak) — maddi veya manevi eziyet çektirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zulmetmek — e, der, Ar. ẓulm + T. etmek Eziyet etmek, işkence etmek Ona fenalık etmekle, kendi kendime mi zulmediyordum? S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cevretmek — e, der, esk., Ar. cevr + T. etmek Eziyet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günah — is., Far. gunāh 1) Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir. H. Taner 2) Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır. 3) Sorumluluk,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anasını ağlatmak — kaba (birinin) bir kimseye çok eziyet etmek, çok sıkıntı çektirmek Kim ona yan bakarsa kemiklerini kırar, anasını ağlatırım. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • can yakmak — 1) zulmetmek, eziyet etmek 2) bir kimseyi büyük zarar ve ziyana sokmak 3) üzmek, acı vermek Ayrılık! Her vakit can yakar, ağlatır. A. Rasim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DEMDEME — f. Hiddetli söz. Avâz. Hoşa gitmeyen sesler. * Sinek vızıltısı. * Öğütmek. Sürte sürte ezmek. * Azab vermek, eziyet etmek. * Hile. * Davul. * şöhret, nam, ün …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”