- hüküm sürmek
- 1) işbaşında olmak
Kral otuz yıl hüküm sürdü.
2) yaygın olmakHüküm süren kanaat.
3) etki, hız vb. sürmek, devam etmekO yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi.
- N. Nâzım
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kral otuz yıl hüküm sürdü.
Hüküm süren kanaat.
O yükseklerde fırtına, kar, tipi hüküm sürmekteydi.
- N. NâzımÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
hüküm — is., kmü, Ar. ḥukm 1) Yargı Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı. F. R. Atay 2) Egemenlik, hâkimiyet 3) Değer, aynı veya benzer nitelik Kocabaş Kazasker, gerçekten Sultan Mahmut un gözbebeği hükmündeymiş. R. N. Güntekin 4) Önem, geçerlilik Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hükümet — (A.) [ ﺖﻡﻮﮑﺣ ] 1. hükümet. 2. hakimiyet. 3. devlet. ♦ hükümet sürmek hakim olmak, hükmetmek, hüküm sürmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kasıp kavurmak — 1) baskı yaparak veya kıyıcı davranışlarla bir topluluğu ezmek, zulmetmek Karaköy civarını kasıp kavuran iki serseri çocuğu enselerinden yakalayıp huzuruna getirmiştim. Y. K. Karaosmanoğlu 2) çok zarar vermek, mahvetmek Derhâl asabi, ince, deli… … Çağatay Osmanlı Sözlük