- idrak etmek
- 1) akıl erdirmek, anlamak, kavramak
Yaşamak onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demektir.
- H. Taner2) erişmek, ulaşmakCumhuriyetin yetmiş beşinci yılını idrak ettik.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yaşamak onun için sadece, tahminlerinin doğru çıkışını idrak etmek demektir.
- H. TanerCumhuriyetin yetmiş beşinci yılını idrak ettik.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
idrak etmek — 1. kavramak, anlamak. 2. yaşamak, görmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
idrak — is., ki, Ar. idrāk 1) Anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme Kişilik idraklerle doğar, diyenler de var. Ç. Altan 2) Erişme, ulaşma 3) ruh b. Algı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller idrak edilmek idrak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
derk — (A.) [ کرد ] 1. anlama, idrak etme. 2. alma. ♦ derk etmek anlamak, idrak etmek. ♦ derkenâr (F. A.) [ رﺎﻨﮐرد ] kenar yazısı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
müdrik — (A.) [ کرﺪﻡ ] idrak eden. ♦ müdrik olmak idrak etmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
RÜ'YET — Görmek, bakmak. İdare etmek. Göz ile veya kalb gözü ile görmek. * Akıl ile müşahede derecesinde bilmek, idrak etmek, tefekkür etmek, düşünmek. * Araştırmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
algılamak — i Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek Onların görecek, okuyacak, algılayacak hâlleri mi var? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
FITNAT — Cibillî ve fıtrî ve âni anlamak ve idrak etmek. * Hikmet. * Zekâvet, basiret, tedbir, fatânet, zeyreklik. Fıtnet diye de okunur. (Zıddı: Gabâvet tir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADES — (Hads) Sür atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REMA — Bir yerde ikamet eylemek. * Ziyade olmak. * Riba, faiz. * Bir haberi zan ile anlayıp idrak etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEFERRÜS — Ferasetle bir şeyi kestirmek. Bir şeyi dikkat ve teemmül ederek isabetli olarak idrak etmek, anlamak. * Zannetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük