- algılamak
- -i
Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla algılamak, idrak etmek
Onların görecek, okuyacak, algılayacak hâlleri mi var?
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onların görecek, okuyacak, algılayacak hâlleri mi var?
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
görmek — i, ür 1) Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. A. Gündüz 2) Anlamak, kavramak, sezmek Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin. R. E. Ünaydın 3) Yanına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ahmed Hulusi — Seyed Ahmed Hulusi (born 1945 in Istanbul, Turkey ) is currently the most comprehensive author of Islamic philosophy in Turkey. He has written more than thirty books since 1965. All of his works are freely available without copyright restrictions … Wikipedia
algılama — is. Algılamak işi, idrak etme Bugünkü çocukların algılama alanları dünkü kuşaklardan çok daha geniştir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
algılayıvermek — i Çabucak algılamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
duymak — i, ar 1) Bilgi almak, öğrenmek, haber almak Yaptıklarını duydum. 2) İşitmek, ses almak Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor. Y. Z. Ortaç 3) Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek Yüzme denilen mucizeyi ancak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
duyumsamak — i Duyular aracılığıyla bir şeyi algılamak Boğaziçi nde yaşayan bir insan, kendisini kapanmış, bütünleşmiş bir mekânda duyumsar. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
işitmek — i 1) Kulakla algılamak, duymak Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu. H. E. Adıvar 2) Haber almak 3) nsz Kendisine söylenilmek Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kokusunu (veya koku) almak (veya duymak) — 1) bir nesnenin kokusunu algılamak Yaz yağmuru yağdığı vakit burada toprağın güzel kokusunu duymak mümkündür. M. Ş. Esendal 2) mec. gizli tutulan bir şeyi sezmek Yılların gazetecisisin oğlum, iyi haberin kokusunu kilometrelerce uzaktan alırsın. A … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinde duymak — hissetmek, varlığını algılamak Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hisset — (A.) [ ﺖﺴﺧ ] pintilik. ♦ hissetmek duymak, algılamak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü