- kabine düşmek
- Bakanlar Kurulu herhangi bir sebeple görevini bırakmak zorunda kalmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kabine — is., Fr. cabinet 1) Bakanlar Kurulu, hükûmet 2) Hekim muayenehanesi Rengi doktor kabinelerinin kapılarındaki cilalı siyah levhalar gibi parlıyor. A. Gündüz 3) Kabin Bir kabineye girip soyundum. S. F. Abasıyanık 4) Hela Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gölge — is. 1) Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur? H. E. Adıvar 2) Güneş ışınlarından korunacak yer Sakın kesme, gölgesinde yorgun… … Çağatay Osmanlı Sözlük