kedi gibi

kedi gibi
uysal ve sokulgan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • süt dökmüş kedi gibi — suçunu bilerek bundan utanan (kimse) Şimdi önümüzden süt dökmüş kedi gibi sakin sakin akıyor. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedi gibi dört ayak üzerine düşmek — en güç durumdan zarar görmeden kurtulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedi — is., hay. b. Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus) Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi. Birleşik Sözler kediayağı kedi balı kedi balığı kedibastı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek) — imrenerek bakmak Derin bir hayranlıkla gözlerini kıza kaptırmış, kedi ciğere bakar gibi süzüp duruyordu. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kedi ile köpek gibi — birbirleriyle geçinemeyen, anlaşamayan kimseler için söylenen bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cin gibi — anlayışlı ve zeki Bir kedi kadar çevik, açıkgöz olan İzmirli Nusret, lisenin onuna kadar okumuş, cin gibi bir delikanlıydı. O. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • süt — is. 1) Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı 2) bit. b. Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su 3) Erkek balığın tohumu 4) Süte benzeyen her türlü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızan — 1. is., hlk. 1) Erkek çocuk 2) Silahlı köy delikanlısı Kızanlarla köyün eşiğinde ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik. H. E. Adıvar 3) Çoluk çocuk Birleşik Sözler kız kızan 2. is., hlk. Dişi köpek, kedi gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tekinsiz — sf. 1) Tekin olmayan, uğursuz Ürperdi bir tekinsiz kedi gibi sokaklar. F. N. Çamlıbel 2) Güvenilir olmayan (kişi, yer) 3) is., top. b. Belli davranış veya sözlerin bir toplumca, bir toplumsal grupça tehlikeli sayılması ve olumsuz yaptırımlara… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yaltaklık etmek — yaltaklanmak O iri, endamlı, dökme kehribar vücudunda öyle bir sokulmak, sürtünmek, bir kedi gibi mırıldana mırıldana yaltaklık etmek istidadı göze çarpardı ki işte bu hâl kasaba çapkınlarının uykularını kaçırır, akıllarını alırdı. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”