- küfür yemek
- kendisine küfredilmek
Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur'an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kapının eşiğinde, şiş yarasının kabuklarını ayıklayan bir Arap eteğine basıp halis Kur'an şivesiyle şiddetli bir küfür yedikten sonra otele döndüm.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
küfür — is., frü, Ar. kufr 1) Sövme, sövmek için söylenen söz, sövgü Neydi o kaba saba konuşmalar, o çirkin küfürler! A. İlhan 2) din b. Tanrı nın varlığı ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme Birleşik Sözler küfretmek kandilli … Çağatay Osmanlı Sözlük