- muamele görmek
- işlem uygulanmak, davranılmak
İyi muamele görmekle beraber eski neşesini kaybetmişti.
- Y. K. Beyatlı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İyi muamele görmekle beraber eski neşesini kaybetmişti.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muamele — is., Ar. muˁāmele 1) Davranma, davranış Bana karşı olan muamelesini beğenmedim. 2) Yol, yöntem Bu adam muamele bilmiyor. 3) İşlem Onlar gündelik muamelelere başlayınca da benim ağzım açık kaldı. R. N. Güntekin 4) kim., esk. İşlem 5) tic., esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
işlem — is. 1) Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat 2) ekon. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi 3) kim. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMEL-İ UHREVÎ — Âhirete ait amel. (Ey nefis! Az bir ömürde hadsiz bir amel i uhrevi istersen ve herbir dakika i ömrünü bir ömür kadar faideli görmek istersen ve âdetini ibadete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen, Sünnet i Seniyyeye ittiba et. Çünki: Bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BATIL — Hakikatsız, hurafe. Hak ve doğru olmayan, yalan. Şartlarını yapmamakla kabul olmayan ibadet ve muâmele. Meselâ: Bir özür bulunmaksızın taharetsiz kılınan namaz gibi. (Bak: Fasid)(Bir bayram akşamı, gökte ay ve hilâli arıyanlar içinde, ihtiyar bir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük