- sıkıntı çekmek
- zorluk veya yoksulluk içinde yaşamak
İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sıkıntı — is. 1) İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. P. Safa 2) Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cefa çekmek (veya görmek) — üzüntü, sıkıntı çekmek Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çile çekmek — çok sıkıntı çekmek Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi. Seyrani … Çağatay Osmanlı Sözlük
mihnet çekmek — sıkıntılı bir duruma katlanmak, sıkıntı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşakkat çekmek — sıkıntı içinde olmak Elazığ a kadar çektiği yol meşakkatlerini anlatıyor. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
nefes darlığı çekmek — solumada sıkıntı yaşamak Nefes darlığı çeker, sık sık tedavi olmak için başka şehirlere gider gider gelirdi. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ceza çekmek — 1) hapiste yatmak Hırsızlıktan üç ay ceza çekti. 2) manevi bakımdan işlenen suçun ağırlığını çekip sıkıntı ve üzüntü içinde kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
acısını çekmek — yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bunalmak — sıkıntı çekmek … Beypazari ağzindan sözcükler
meşakkat — (A.) [ ﺖﻘﺸﻡ ] sıkıntı, güçlük. ♦ meşakkat çekmek sıkıntı çekmek, güçlüğe katlanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü