üstün olmak (veya gelmek)
- üstün olmak (veya gelmek)
1) benzerlerinden daha yüksek düzeyde olmak
Aşk, hayatın bütün zevklerine üstün gelen ruhani bir varlıktır.
-
A. Ş. Hisar
2) bir kimseden veya bir şeyden daha yüksek, daha değerli olmak
Aliço'nun bir gömlek üstün olduğu iyice belirlenmiştir.
-
S. Birsel
Çağatay Osmanlı Sözlük.
2010.
Look at other dictionaries:
üstün — 1. sf. 1) Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan Zekâsının işlek, hatasız ve çok üstün olduğunu bir daha anlıyorum. R. H. Karay 2) Birine veya bir şeye göre nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, faik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
yenmek — 1. i, er 1) Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler. A. Ş. Hisar 2) Kazanmak, ütmek 3) mec. Tutmak, bastırmak Öfkemi yenmek için Ömer… … Çağatay Osmanlı Sözlük