- vesile bulmak
- sebep yaratmak, bahane göstermek
Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu.
- H. C. Yalçın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
vesile — is., Ar. vesīle 1) Sebep, bahane Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey le yalnız bıraktılar. M. Ş. Esendal 2) Elverişli durum, fırsat Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
küymenmek — sebeb i vesile bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırsat — is., Ar. furṣat Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile İnsan, dedim, kendine bir ad takmak fırsatını bin yılda bir ele geçiremez. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler fırsat düşkünü fırsat eşitliği fırsat yoksulu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük