- yüzüstü kalmak
- 1) bir iş, zamanında yapılmayıp olduğu gibi bırakılmak
Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar.
- K. Tahir2) bir iş bitirilmeden bırakılmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar.
- K. TahirÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüzüstü — zf. 1) Yüzü yere gelecek biçimde Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı. R. N. Güntekin 2) mec. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yüzüstü bırakmak yüzüstü kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına kalmak — (birinin) istemediği hâlde bir işi yapmak veya bir kimseye bakmak zorunluluğu ile karşılaşmak Adam yüzüstü bırakıp gidince böyle bir numara çevirip başına kalmayı deniyor anlaşılan. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
üst — is. 1) Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. H. E. Adıvar 2) Bir şeyin görülen yanı, yüzü Bu sefer taşın üstünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz — 1. is. 1) Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor. S. F. Abasıyanık 2) Yüzey, satıh Suyun yüzünde. 3) Kesici araçlarda ağız Bıçağın keskin yüzü. 4) Bir kumaşın… … Çağatay Osmanlı Sözlük