- ahbap olmak
- arkadaş olmak, dostluk kurmak, yakınlık kurmak
Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Dünden beri bir Avusturyalı doktor ile ahbap oldum.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ahbap — is., bı, ç., Ar. aḥbāb 1) Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse Ben yeni tanıdım ama, kızın eski ahbapları imişler! O. C. Kaygılı 2) ünl., tkz. Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü Baksana ahbap! Birleşik Sözler ahbap… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahbap çıkmak — önceden tanışmış olmak Gümrükten itibaren her rast geldiği adamla ahbap çıktı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dost olmak — yakınlık kurmak, ahbap olmak Otelde tanıdıkları içinde en çok sevdiği Edibe Hanım, kendi kendine bulup dost olduğu bir genç hanım. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşık — sf., kı, ğı, Ar. ˁāşiḳ 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun (kimse) 2) is. Sevişen bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad 3) is. Halk ozanı Dinleyin âşıklar benim sözümü / Felek yaktı… … Çağatay Osmanlı Sözlük