- çehresi bozulmak
- yüzü düşmek
İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çehre — is., Far. çihre, çehre 1) Yüz (II) Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım. N. H. Onan 2) mec. Görünüş 3) mec. Kimlik Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür. A. H. Tanpınar 4) mec. Somurtkanlık Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TELVİH — Açıklamak. * Zâhir ve aşikâre kılmak. * Susuzluktan insanın çehresi bozulmak. * Bir şeyi ateşle kızdırmak. Güneş veya ateşin sıcaklığı bir nesnenin rengini değiştirmek. * Posa hâline getirmek. * Kocamak. Saç ağarması. * Almak. * İşaret etmek. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük