- servis yapmak
- sofrada hizmet etmek ve yemeği dağıtmak
Özel olarak iki aşçıyla iki de ayrıca servis yapacak garson çağrıldı.
- Ç. Altan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Özel olarak iki aşçıyla iki de ayrıca servis yapacak garson çağrıldı.
- Ç. AltanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
servis — is., Fr. service 1) Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti 2) Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü 3) Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
servis atmak — sp. voleybol, masa tenisi vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşunu yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
servise çıkmak — 1) ulaşım aracı ile öğrencileri, çalışanları gidecekleri yere taşımak 2) servis yetkilisi onarım yapmak üzere çağrılan yere gitmek 3) doktor hastaları durumlarını gözlemlemek üzere ziyaret etmek 4) bir iş yerinde çay, kahve dağıtımı gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istasyon — is., Fr. station 1) Tren, metro durağı Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi. Ç. Altan 2) Araştırma kuruluşu Meteoroloji istasyonu. Tohum ıslah istasyonu. 3) Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer Trafik muayene… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapı — is. 1) Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı 2) Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat Evlerin kapılarında kocaman yeşil bronz tokmaklar vardı. S. F. Abasıyanık 3) Tavla oyununda iki pul üst üste… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takım — is. 1) Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman 2) Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın… … Çağatay Osmanlı Sözlük