- tepesi üstü
- başı yere gelmek üzere, tepetakla
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
baş aşağı gelmek — tepesi üstü düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiviyukarı — is., sp. Yağlı güreşte hasmı ayaklarından yakalayıp tepesi üstü diktikten sonra sırtını yere getirerek yenme biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepetakla — zf. Başı aşağı gelecek biçimde, tepesi üstü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
BERMAL — f. Zirve, dağ tepesi. Dağın üstü, en yüksek yeri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük