- yemek vermek
- konukları yemeğe çağırmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yemek — 1. is., ği 1) Yemek yeme, karın doyurma işi Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni. N. Cumalı 2) Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam 3) Günün belli saatlerinde yenilen besin Yemek ya kahvaltıda ya da yemekte yenir. Arada bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
onuruna ... vermek — (birinin) birine saygı göstermek için yemek, toplantı vb. ağırlamada bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşlamak — etâm etmek, yemek vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bel kılmak — bir kimseye dileğinden çok yemek vermek III, 133 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yoglamak — ölü için yemek vermek. II I, 309 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KAVT — İhtiyaç miktarı yemek vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VÜRUŞ — Yemek yemek. * Ziyafet vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İT'AM — Yemek yedirmek. Doyurmak. Taam vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük