- behemehâl
- zf., esk., Far. beheme + Ar. ḥāl
Her hâlde, ne olursa olsun, ne yapıp yapıp, mutlaka
Evvela ben, behemehâl kongreye dâhil olmalı ve onu idare etmeli idim.
- Atatürk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Evvela ben, behemehâl kongreye dâhil olmalı ve onu idare etmeli idim.
- AtatürkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
behemehâl — (F. A.) [ لﺎﺣ ﻪﻬﺑ ] her halükârda, mutlaka, ne olursa olsun … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
BEHEMEHAL — f. İster istemez. Mutlaka. Her halde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çarpışmak — le 1) Birbirine çarpmak, tokuşmak Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin le çarpıştı. H. E. Adıvar 2) nsz Vuruşmak, savaşmak Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağlup etmek — yenmek Zavallı milletimizi esir etmek isteyen düşmanları behemehâl mağlup edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAVALE-İ MUACCELE — Huk: Havale konusunun, behemehal ödenmesi lâzım geldiği şekilde yapılan havale … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HER-AYİNE — f. Mutlaka, elbette. Behemehal, zaruri, herhalde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük