- fazla olmak
- dayanma gücünü aşacak davranışlarda bulunmak, çok olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fazla — sf., Ar. fażla 1) Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı. R. N. Güntekin 2) Daha çok, aşkın Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz. B. Felek 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
iştahı olmak — yemek isteği fazla olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın yürekli olmak — çok iyi niyetli, merhametli olmak O kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
asıda olmak (veya asıda kalmak) — bir işe son verilmeyip öylece bırakılmış olmak Bu iş bundan fazla asıda kalamaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir gömlek fazla eskitmiş olmak — birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müteessir olmak — 1) üzülmek Onun fazla müteessir ve telaşlı olduğunu görünce birdenbire boynuna sarıldı. R. N. Güntekin 2) etkilenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşgul olmak — vaktini vermek, uğraşmak, oyalanmak Kâtip daha fazla meşgul olmaya lüzum görmeden genç kızı yalnız bırakıp gitti. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
rezil olmak — çok utanacak bir duruma gelmek Parmaklarının bileğime yapışacağından ve daha fazla rezil olacağımdan şüphe etmiyordum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüyleri diken diken olmak (veya etmek) — 1) üşümekten veya korkmaktan vücuttaki kılların dipleri kabarıp kıllar dikilmek Büyük hanım, daha fazla korkuyor, tüyleri diken diken oluyordu. R. N. Güntekin 2) mec. korkmak, tiksinmek Ne vahşi, ne korkunç; insanın tüylerini diken diken eden bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz olmak — 1) boğazı ağrımak Çocukluğumdan beri sık sık boğaz olurdum. B. Felek 2) imrenmekten boğazı şişmek Fazla imrendiriyorsun insanı, boğaz olacağız. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük